Nabucco Boru Hattı Projesi
Nabucco boru hattı Ankara'da 13 Temmuz 2009 Pazartesi günü hükümetler arasında imzalanan anlaşmayla başlamıştır, Türkiye'den AB ülkelerine doğal gaz taşımak amacıyla yapılması düşünülen uzun geçişli bir boru hattı taşımacılığı projesidir. Avrupa'nın en büyük doğal gaz tedarikçisi konumundaki Rusya'dan yapılan sevkiyata alternatif olması amacıyla daha çok ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. 2007 yılının ortalarında Rusya'nın, Orta Asya'daki, hattın büyük doğal gaz tedarikçileri olan ülkelerle (Kazakistan, Türkmenistan) büyük miktarlarda doğal gaz alım sözleşmeleri imzalayacağını duyurması ile büyük oranda sekteye uğradığı iddia edilmektedir. Bununla birlikte Alman RWE firmasının Şubat 2008'de Nabucco Şirketi'ne eşit ortak olmasıyla proje güç kazanmıştır. Hattın tam kapasitede karlı olabilmesi için gereken doğal gaz üretiminin halen İran'a uygulanan ambargo nedeniyle bu ülkeden de sağlanamayacak olması, hattın geleceğinde büyük soru işaretleri oluştursa da ABD hükümetinin projenin geleceğine olan iyimser bakışının devam ettiği açıklanmıştır. [1]
Beklenildiği gibi bu anlaşma ABD ve AB'yi memnun ettiği gibi, Rusya'yı ve Rusya ile siyasi birliktelikleri olan ülkeleri rahatsız etmiştir.
Nabucco ile Rusya'nın Avrupa'daki doğalgaz tekeli kırılmaya çalışılmaktadır. Aynı zamanda kapalı bir havza durumundaki Kuzey Iraktaki doğalgazın Avrupa devletlerine transferi hedeflenmektedir. Burada bizim üzerinde duracağımız husus, Türkiye açısından Nabucco projesinin ne anlama geldiğidir. Boru hattından geçecek olan doğalgazdan Türkiye'nin %15'lik pay talebi kabul edilmemiştir. Türkiye'nin hat üzerinde inisiyatifi de bulunmamaktadır. Tabiri caizse Türkiye çok az bir menfaat karşılığında taşeron konumuna düşmüştür. Gerek yatırım gerekse istihdam için konuşulan rakamlar devede kulak mesabesindedir. Ana güzergâh Türkiye'den geçmesine rağmen boru hattından geçen gaz üzerinde hiçbir hakkımızın olmayışının sebebi bellidir. Bir anlaşmazlık halinde gaz üzerinde hiçbir söz hakkımız olmayacaktır. Bu projede Türkiye olmazsa olmaz konumunda olmasına rağmen masa başındaki aktörlerden birisi değildir, olsa olsa bir taşeron olarak kabul edilmektedir.
Hükümet, Nabucco projesinin AB'yi ne kadar memnun edip etmediğini ölçü kabul etmektedir. AB'nin bize karşı olumsuz duruşu bu kadar belli ve net olmasına rağmen, bu kadar taviz neyin nesi anlamak gerçekten zordur. Tavizlere bu kadar açık bir duruş, milli menfaatlerimizi zedelediği gibi Türkiye'yi de AB'nin güdümünden kurtaramaz. Türkiye yine jeostratejik imkânlarını kendi adına kullanamamıştır ve kendisine uzatılan AB havucu uğruna haklarından vazgeçmiştir. Ekonomik ve stratejik yönü olan bir projede başkaları adına bulunmak, hem hamallık yapmak hem de risk almak demektir.
Maalesef Türkiye'nin menfaatlerini merkeze koymadan, kendi hesabına öncelik vermeden bir anlaşmaya imza konmuştur. Bu tarz sürdürülen bir hükümet politikası ülke olarak kazanmaktan çok kaybımıza yol açmaktır. Hükümetin acilen anlaşma şartlarını yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir. [2]
Nabucco Nedir
Nabucco, Türkiye'den AB ülkelerine doğal gaz taşımak amacıyla yapılması düşünülen uzun geçişli bir boru hattı taşımacılığı projesi. [4]
Bu proje, Avrupa'nın en büyük doğal gaz tedarikçisi konumundaki Rusya'dan yapılan sevkıyata alternatif olması amacıyla daha çok ABD ve AB tarafından destekleniyor.
2007 yılının ortalarında Rusya'nın, Orta Asya'daki, hattın büyük doğal gaz tedarikçileri olan ülkelerle (Kazakistan, Türkmenistan) büyük miktarlarda doğal gaz alım sözleşmeleri imzalayacağını duyurması ile zayıflayan Nabucco projesi, Alman RWE firmasının Şubat 2008'de Nabucco Şirketi'ne eşit ortak olmasıyla yeniden güç kazandı.
Toplam uzunluğunun 3 bin 300 kilometre olması öngörülen proje 2002 yılında BOTAŞ tarafından başlatıldı. Türkiye'den çıktıktan sonra terminal ülke Avusturya'ya kadar sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'dan geçecek boru hattına bu ülkelerin enerji şirketleri de eşit oranda ortak oldu.
Nabucco Projesi, 2010'da başlanması durumunda 2013 yılında tamamlanacak. İlk yıllarında 4,5-13 milyar arasında taşınması düşünülen doğal gazın hatta yeterli gaz sağlanması durumunda 2020 yıllarında tam kapasitesine ulaşarak 25,5-31 milyar metre küpe ulaşacağı öngörülüyor.[4]
Nabucco Kelimesinin Kökeni
Tarihin en büyük enerji projeleri arasındaki Nabucco'nun yolculuğu Viyana'da 2002 yılında başladı. 5 üyenin imzaları attığı sırada çalan müzik de projeye ismini verdi. Dev proje adını İtalyan besteci Verdi'nin "Nabucco Operası"ndan aldı. [3] (Bknz. "Nabucco Operası ve Nabucco Projesi")
Hemen hemen herkesin her gün duyduğu ve gelecekte de çok duyacağı Nabucco, aslında Babil kralı Nebukadnezar'dır. Nebukadnezar, Chaldea hanedanından gelen birden fazla Babil kralının ismidir. En meşhur Nebukadnezar, tapınaklar, yollar, sulama kanalları inşa eden ve çok sevdiği karısı adına ünlü Babil asma bahçelerini yaptıran İkinci Nebukadnezar, yani Arapların deyimiyle Buhtunnâsır'dır.
İkinci Nebukadnezar, İsa'dan önce 630- 561 yıllarında yaşamıştır. Onun döneminde Babil Devleti Suriye'den Mısır'a kadar genişlemiştir. O, 605 yılında Kudüs'ü ele geçirmiş, Süleyman tapınağını yıkmış, bütün Kudüs halkını esir ederek Babil'e götürmüştür. Yani şu Nabucco veya Nebukadnezar'ın Yahudi tarihinde çok önemli bir yeri vardır. [4]
Nebukadnezar hakkında ayrıntılı bilgi için bknz. II. Nebukadnezar (Buhtunnasır, Nabucco, Nebuchadnezzar II)
Nabucco Operası ve Nabucco Projesi
Yıl, M.Ö. 586'dır. Babil Krallığı, en ihtişamlı dönemlerini yaşamaktadır. Kral II. Nabuccodonosor, gücünün doruğundadır ve kendisine yeni hedef olarak Kudüs'ü seçmiştir. Bu amaçla Kral Nabucco Kudüs kentinin kapılarına dayanmıştır. Kudüslüler, kenti korumak için ilginç bir savunma taktiği uygulamaktadır. Nabucco'nun daha önce öldü sanılan kızları Abigaille ile Fenena, aslında Kudüslülerin elindedir. Kudüslüler, Fenena'yı barış için rehin tutmaktadırlar. Kudüs'ün etkili ismi İbrani Baş rahibi Zaccaria, Nabucco'nun kente girdiğini haber alınca, Fenena'yı öldürmek ister. Ancak bu emeline ulaşamadan engellenir. Zira Kudüs Kralı'nın oğlu Ismaele, Fenena'yı sevdiği için onun öldürülmesine izin vermez. Kenti işgal etmek için Kudüs kapılarına dayanan Kral Nabucco'nun kızına aşık olan ve onun hayatını kurtaran İsmaele, vatan haini ilan edilir. Diğer esir kız Abigaillee ise aslında Nabucco'nun öz kızı olmadığını düşünmekte ve krallık tacını ele geçirmeyi planlamaktadır. Ayrıca Abigaille, Fenena-İsmaele aşkından rahatsızdır, çünkü o da İsmaele'i sevmektedir.
Hikayede M.Ö. 586 yılında Kudüs'te ve Babil'de yaşanan ve tarihte “Babil Esareti” diye bilinen bir olay anlatılmaktadır. Avusturya'nın İtalya'yı işgali sırasında Giuseppe Fortunino Francesco Verdi (Parma, 1813-Milan 1901) tarafından yazılan dört perdelik Nabucco operasında, aşk, entrika, savaş ve mücadele gibi bugünün petrol ve doğal gaz oyununun vazgeçilmez öğelerinin tamamı kendi yerini almıştır. Müzik tarihinin en iyi opera bestecilerinden biri olan Verdi “Nabucco Operası”nı sanki bugünkü Nabucco Projesi için yazılmıştır.
AB Enerji Bakanlarının 2003 tarihinde Viyana'daki toplantısında ilk temsili 1842 yılında Milano'daki Scala Tiyatrosu'nda gösterilen “Nabucco Operası”nı izlemeleri “Enerji Güvenliği” konusunda sıkıntılı olan ve yeni arayışlar içerisinde olan AB Enerji Bakanlarının yeni kaynak arayışlarında verilecek isme ilham kaynağı olur. AB'ye doğal gaz getirecek olan boru hattına Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı ismi verilir.
Nabucco Operası daha sonra Türkiye'de de sahnelenir. Ancak bu sadece operayla sınırlı kalmaz ve AB Enerji Bakanları Türkiye'ye Nabucco Projesi'nde başrolü verirler. Proje kısaca Hazar Bölgesi ve Orta Doğu doğal gaz rezervlerini Avrupa pazarlarına ulaştırmayı öngörmektedir. Türkiye-Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya Doğal Gaz Boru Hattı Projesi de diyebileceğimiz Nabucco Projesi konusunda bugüne kadar Enerji Bakanlığı tarafından yapılan çeşitli açıklamaların dışında fiili olarak bir ilerleme sağlanamamıştır.[5]
Nabucco Projesi'nin Türkiye ve Dünya İçin Önemi
7 yıl boyunca görülen rüya, düş olmaktan çıktı. Proje için ilk ve en önemli adım atıldı. Nabucco Projesi'nin merkezinde Avrupa'nın enerji güvenliği var. Azerbaycan başta olmak üzere Hazar ve Ortadoğu doğal gazı Avrupa ülkelerine taşınacak. Böylece Avrupa Birliği'nin Rusya'ya olan bağımlılığı azalacak, arz çeşitliliği sağlanacak. Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Almanya ve Türkiye projede eşit paya sahip.
Projenin toplam maliyeti, yaklaşık 8 milyar Euro. 3 bin 300 kilometrelik boru hattının 2000 kilometresi Türkiye'den geçiyor. Boru hattından yılda 31 milyar metreküp doğal gaz taşınabilecek. Ancak, ilk etapta 8 ila 10 milyar metreküp Azerbaycan gazı Avrupa'ya ulaşacak. Daha sonra Irak, Türkmenistan ve Kazakistan gazları da hatta dahil edilecek. Rusya ve İran'a da kapılar kapatılmadı.
Nabucco'nun inşasına 2010'da başlanması hedefleniyor. Boru Hattı için 2 milyon ton çelik, 200 bin boru kullanılması planlanıyor. Proje sayesinde 15 bin kişi istihdam edilecek. İlk gazın pompalanması 2014'ü bulacak . Boru hattının 2018'de tam kapasite çalışması hedefleniyor.
Nabucco Projesi'nin Türkiye'ye Nasıl Bir Katkısı Olacak?
2000 kilometre boru hattı, istasyonlar ve depoların inşaası için Türkiye'de 4 buçuk milyar Euroluk yatırım yapılacak. Ayrıca boru hattı işletmeye girdiğinde Türkiye, bu işletmeden doğan gelirden %60 vergi payı alacak. Bu, yıllık yaklaşık 450.000.000 Euroluk getiri anlamına geliyor. Projenin ekonomik kazanımlarından daha önemlisi siyasi kazanımlar. Nabucco, Avrupa Birliği'nin Güney Transit Enerji Koridoru. Bu proje, Türkiye'yi enerji konusunda Birliğin bir parçası yapacak. Türkiye'nin bölgedeki stratejik rolünü artıracak olan Nabucco, Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerine de önemli katkı sağlayacak. [3]
Hattın Güzergahı ve Proje Özellikleri
Türkiye'den başlayacak olan 3,300 kilometrelik bir boru hattının inşasına 2010'da başlanacağı duyurulmuştur. Proje 2002 yılında BOTAŞ (Türkiye) tarafından başlatılmıştır. Türkiye'den çıktıktan sonra terminal ülke Avusturya'ya kadar sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'dan geçecek boru hattı ortakları eşit hisse ile BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya)'dir. 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıyacağı varsayılan hat, aynı zamanda AB'nin Trans-Avrupa Enerji Hattı'nın bir parçası olarak öngörülmekte olup fizibilite ve mühendislik çalışmaları için AB fonlarından da faydalanılmıştır. İlk hesaplara göre toplam maliyet 4.6 milyar Euro'dur.
Hat Erzurum'da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleşerek, yine yapımı düşünülen Trans-Kafkas Gaz Hattı ile bağlanacaktır. Bu özellikleriyle hat, hem Orta Asya'yı, hem de Orta Doğu'yu gaz hatları olarak bağlayacak ve batı ucunda Avusturya'nın temel doğal gaz taşıyıcısı hattı olan Baumgarten an der March Hattı ile birleşecektir.
Projenin tamamlanması için Nabucco Gas Pipeline International GmbH adlı firma 2004 yılında Viyana'da kurulmuştur. 20%'şer ortaklıkla beş firma şunlardır:
- OMV (Avusturya)
- MOL (Macaristan)
- Transgaz (Romanya)
- Bulgargaz (Bulgaristan)
- BOTAŞ (Türkiye)
RWE (Almanya), 6.Ortak olarak 5 Şubat 2008 de projeye katılım anlaşmasını Viyana'da imzalayarak dahil olmuştur.[6]
Hatta ayrıca Fransız Gaz de France, Total, ve Alman E.ON Ruhrgas, RWE firmaları da, ortak olmak istediklerini açıklamıştır. Projenin durumuna göre Rus Gazprom'un da ileride katılımının söz konusu olduğu bildirilmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy yönetiminin Türkiye'ye olan tutumunu cezalandırmak amacıyla Türkiye'nin Nabucco Projesinde Fransa'yı şiddetle dışlaması sonucu, Fransa, Romanya aracılığı ile dolaylı olarak projeye ucundan da olsa dahil olmuştur.[7]
İnşaat ve Proje Planlaması
2010'da başlanması durumunda 2013 yılında tamamlanacaktır. İlk yıllarında 4.5-13 milyar arasında taşınması düşünülen doğal gazın hatta yeterli gaz sağlanması durumunda 2020 yıllarında tam kapasitesine ulaşarak 25.5-31 milyar metreküpe ulaşacağı öngörülmektedir.
İran Etkisi
Avrupa'nın ihtiyacını neredeyse tek başına karşılayan ve bu durumun daha uzun yıllar sürmesini garantiye almak isteyen Rusya, özellikle gelecekte Doğal Gaz'ın en büyük tedarikçileri olan Orta Asya ülkelerini, gazlarını sadece kendisine satmaları konusunda politik ve ekonomik hamlelerle sıkıştırmaktadır. Bazen bu ülkelerin siyasi durumlarındaki belirsizlik ABD ve Avrupa kaynaklı müdahaleleri uzun vadede etkisiz kılmakta, yatırımcı açısından özelikle yüksek maliyetli yatırım gerektiren petrol ve doğal gaz sektörlerindeki Rus bağımlılığını kırmaya yönelik çabaları baltalamaktadır.
Kendi bölgesinde transit ülke olmaktansa, gaz üretimi olmadan gaz tedarikçisi olmak isteyen Türkiye ise kültür ve dil geçmişlerinin ortak olduğu Orta Asya ülkelerinden bu yönde güçlü destek beklemektedir. Nabucco projesinin gerçekleşmesi için mutlaka güvenilir üreticilere ihtiyaç duyulmaktadır. 15 Temmuz 2007'de Türk ve İran hükümetleri nezdinde, Türkiye'nin epeydir istediği ve daha çok İran Devleti'nin güvensizliğinden kaynaklanan Türk-İran Doğal Gaz İşbirliğini geciktiren süreci sone erdiren üretim anlaşması imzalanmıştır.[9]. Anlaşma ile dünyada varlığı onaylanmış büyük doğal gaz sahalarının birisini işletecek olan Türkiye'ye üretimini başka ülkelere satış hakkı da verilmektedir. İran ise neredeyse durma noktasına gelmiş doğal gaz üretimini arttırma ve teknolojisini ambargo uygulanmadan yenileme imkânı bulmaktadır. Her iki devlet açısından büyük öneme sahip bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmanın Avrupa Birliğinin geleceğinde enerji koridorlarını çeşitlendirmesi bakımından olumlu katkısı beklenmektedir.[1]
Financial Times: "Nabucco'nun Önünde Hâlâ Büyük Engeller Var"
Londra'dan Ed Crooks ve Ankara'dan Delphine Strauss imzasıyla yayınlanan haberin özeti şu şekilde:
Hazar bölgesiyle Orta Asya cumhuriyetlerinden çıkan doğalgazın, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılmasını öngören Nabucco Projesi'yle ilgili olarak Pazartesi günü önemli bir adım atılacak.
Projenin beş geçiş ülkesi Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'nın temsilcileri Ankara'da Nabucco Anlaşması'nı imzalayacak. Financial Times bugünden gelişmeye yarım sayfa ayırmış.
Financial Times, geçiş ülkelerinin, projeye yönelik koşullarını hafifleştirdiklerini belirtiyor. Türkiye daha önce Nabucco hattından taşınacak gazın yüzde 15'ini, iç tüketimi ya da yeniden ihraç için indirimli fiyattan almak istiyordu. Gazeteye Times'e konuşan Türkiye hükümetinden bir kaynak, bu konuda ısrar edilmeyeceğini söylemiş.
Financial Times Ankara'ya başka sözler verildiğini belirtiyor. Verildiği vurgulanan garantiler arasında, boru hattının gazın iki yönde akabileceği şekilde inşa edilmesi ve Türkiye'nin gerektiğinde Avrupa Birliği'nin gaz stoklarından faydalanabilmesi de var.
Gazete, Pazartesi günü imzalanacak anlaşmaya karşın, Nabucco Projesi'nin önünde hala büyük engeller olduğu görüşünde. Financial Times'e göre bu engellerin başında da projede kullanılmaya hazır gaz miktarının azlığı ve ucuz rakip projelerin yol açtığı rekabet geliyor.
Nabucco Projesi'ne başından itibaren gaz verebilecek tek ülke Azerbaycan ancak Rusya ve Türkiye de Azeri gazının peşinde. Aynı zamanda Türkiye-Yunanistan-İtalya ve Transatlantik doğalgaz hatları da, halen proje aşamasında. [8]
Nabucco'nun Geleceği
Genelde insanlık ve tek tek ülkeler için enerji kaynaklarının önemi giderek artıyor. Sosyo-ekonomik gelişme büyük oranda bu kaynaklara bağlı. Enerji konusunda yapılan çalışmalar, verilen mücadeleler uluslararası ilişkilerde önemli yer tutuyor. Enerji kaynakları içinde halen en önemli olanlar petrol ve doğal gaz. Bu kaynaklara sahip olanlar hızla zenginleşiyor. Güçleri ve ağırlıkları artıyor. Geçen salı günü bir varil ham petrolün fiyatı 114 dolara ulaşmıştı.
Enerji kaynakları mücadelesinde enerji üreticisi olmayan ülkelerin kendi artan ihtiyaçlarını karşılamaları çok önemli. Coğrafi konumu nedeniyle enerji boru hatlarına ev sahipliği yapan ülkeler kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, önemli bazı ekonomik ve stratejik avantajlar elde ediyorlar. Türkiye bu konumda olan ülkeler arasınsa. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı bunun en somut örneği.
Uzun süreden beri gündemde olan bir diğer önemli proje Nabucco doğal gaz boru hattı projesidir. Bu konuya daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Nabucco boru hattı, hem enerji projesi olarak, hem de Türkiye'nin AB ile ilişkileri açısından önemli. Nabucco konusunda olumlu bazı gelişmeler var.
AB Dış İlişkiler Komiseri Benita Ferrero-Waldner, Financial Times gazetesine verdiği demeçte, Türkmenistan'ın Avrupa Birliği'ne yılda 10 milyar metre küp doğal gaz vermeyi kabul ettiğini söyledi. Bu doğal gaz, Nabucco boru hattı ile AB pazarına ulaşacak. Benita Ferrero-Waldner, Türkmenistan doğal gazı ile ilgili taahhüdün ülke devlet başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov tarafından yapıldığını söyledi. AB komiseri, miktarın çok büyük olmadığına, bunun enerji işbirliği konusunda ilk adım olduğuna işaret etti.
Türkmenistan, doğal gaz rezervleri açısından dünyada 5. sırada. Yılda 60 milyar metre küp doğal gaz üretiyor. Bu doğal gazın üçte ikisi Rusya'ya gidiyor. AB'nin enerji ihtiyacı devamlı artıyor. 2020 yılında AB'nin doğal gaz ihtiyacının 500 milyar metre küp olacağı hesaplanıyor. Bu miktarın 360 milyar metre küplük bölümü ithal edilecek. AB halen doğal gaz ithalatının büyük kısmını Rusya'dan yapıyor. Bu durum, Rusya'ya bağımlılık oluşturuyor. Nabucco boru hattının amacı, AB'nin Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltmak. Türkiye bu konuda doğal gazı Hazar Havzası'ndan AB'ye bağlayan halka rolü oynayacak. Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan'dan doğal gaz, Türkiye üzerinden Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'ya ulaşacak. Mısır doğal gazının da bu boru hattı üzerinde AB'ye ulaşması düşünceleri var. 3 400 kilometrelik boru hattının hayata geçirilmesinde Türkmenistan doğal gazı çok önemli. İşte bu nedenle, Türkmenistan devlet başkanının AB'ye verdiği söz, Nabucco'nun hayata geçirilmesine katkıda bulunacak.
Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İran doğal gazının da Nabucco ile AB pazarlarına ulaşabileceğini söyledi. İran, doğal gaz rezervleri açısından dünyada ikinci sırada. İran doğal gazının da Nabucco'ya bağlanması büyük gelişme olur. Ancak, şimdiki siyasi koşullarda bunun gerçekleşmesi zor. ABD, İran'ı her yönden izole etmeye çalışıyor. İran-ABD ilişkilerinde iyileşme olmadan Babacan'ın önerisinin hayata geçmesi beklenmiyor.
Bayan Ferrero-Waldner, AB iş dünyasına, Nabucco boru hattının alt yapısına yatırım yapma çağrısında bulundu. fiimdi top AB yetkili organları ve iş dünyasında. Rusya, Nabucco projesinin hayata geçmemesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Macaristan ve Avusturya nezdinde önemli girişimlerde bulunuyor. Azerbaycan ve Türkmenistan'a baskı yapıyor. Nabucco'nun gecikmesinde Rusya'nın çabalarının önemli payı var. AB gerçekten enerji konusunda Rusya'ya bağımlılıktan kurtulmak ve Rusya ile pazarlık gücünü artırmak istiyorsa, Nabucco konusuna ciddi olarak eğilmelidir. ABD, başından beri Nabucco projesine destek veriyor. AB ve ABD ortak kararlılık gösterirse proje gerçekleşebilir.[10]
Kaynaklar
[1] tr.wikipedia.org/wiki/Nabucco_Boru_Hattı_Projesi
[2] www.kilispostasi.com/modules.php?name=Sections&op=viewarticle&artid=1380
[3] www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=035f3112-74a1-4c60-b26a-00225143f933
[4] www.igdirli.com/index.php?option=com_content&task=view&id=867&Itemid=77
[5] www.turksam.org/tr/a1382.html
[6] www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=647825
[7] www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=648267
[8] www.euractiv.com.tr/enerji/article/financial-times-nabucconun-onunde-hala-buyuk-engeller-var-006296
[9] www.hurriyet.com.tr/ekonomi/6894575.asp?gid=180
[10] Dr.İsmail Kemal, "Nabucco'nun Geleceği", London Turkish Gazette, www.londragazete.com/yazar.asp?yaziID=767