Yeraltı Dünyası: Agarta
"Agarta", kelime olarak Budist kökenlidir. Bütün imanlı Budistler, yeraltında bir dünya veya kudretli bir imparatorluk olduğuna inanırlar. Bu inanca göre, yer altı dünyasında milyonlarca kişi yaşamaktadır. Başkenti Şamballa olan bu imparatorluğun yöneticisi, Doğu'da
“Dünyanın Kralı” olarak bilinir.
Dalay Lama
“Dünya Kralı”nın yeryüzündeki temsilcisi, Tibetli Dalay Lama'dır. Doğuda Tibet ve batıda Brezilya dünyanın iki ayrı ucunda tünel şebekelerine sahip iki ülkedir. Mısır'daki Gize Piramit'inin altında bulunan gizli odaların da yer altı dünyası ile ilişkisi olduğu iddia edilir. Firavunlar bu tüneller vasıtası ile yeraltında tanrılar veya süper,insanlarla temas kurabiliyorlardı.
Mısır tanrıları ve krallarının dev heykelleri ile doğudaki Buda heykellerinin, insan ırkına yardım etmek üzere yerüstüne çıkan yer altı Süpermenleri ırkını temsil ettiği ileri sürülür. Bu cinsiyetsiz Agarta temsilcileri, yeraltındaki ütopik bir cenneti temsil etmekteydiler.
İddialara göre, Hz. Nuh, gerçekte bir Atlantisli idi ve Atlantis, sulara gömülmeden önce kurtarılmaya değer bir grup insanı bu felaketten kurtarmıştı. İnanca göre, Atlantislilerin çıkardığı NÜKLEER SAVAŞ sonucu meydana gelen tufan felaketinden kurtulan bu grup, önce Brezilya'nın yüksek platolarına gelmişler daha sonra da radyasyondan korunmak için, yüzeyle bağlantılı tünelleri olan yer altı şehirlerine yerleşmişlerdi.
Agarta yer altı medeniyeti, Atlantis medeniyetinin bir devamı niteliğindeydi. Geçmişteki korkunç nükleer savaştan ders aldıkları için, devamlı barış içinde yaşamaktaydılar. Bu insanlar bilimde yeryüzü insanlarının binlerce yıl ilerisindeydi. Agarta medeniyeti binlerce yıllıktı. (Atlantis 11.500 yıl önce sulara gömülmüştü)
Yeraltındaki bilim adamları, bizim bilim adamlarımızın bilmediği enerji türlerini bilmekteydiler. Bu enerjiler hem uçan, hem de karada giden taşıtlarda kullanılmaktaydı.
Ossendowski, Agarta İmparatorluğu'nun birbirine tünellerle bağlı yer altı şehirleri ağına sahip olduğunu ve bu tünellerde (Karada veya denizde) harekete edebilen olağanüstü süratli araçlardan söz eder.
Agarta'daki halk,
“Dünya kralı”nın başkanlığında bir hükümet tarafından yönetilmekteydi. Bu insanlar, Lemurya, Atlantis ve tanrılar ırkı Hyperborluların temsilcilerinden oluşmaktaydı.
Tarihin birçok döneminde Agartalı Süpermenler ve tanrılar yeryüzüne çıkarak, insan ırkına rehberlik etmişler ve onları savaşlardan, felaketlerden ve yok oluşlardan kurtarmışlardı.
Hiroşima'ya ayılan ilk Atom bombasından sonra, ortaya çıkan uçandaireler işte böyle bir nedenle gelmişlerdi. Ancak tanrılar kendileri yerine temsilcilerini göndermişlerdi.
Hint destanlarından
“Ramayana”da Rama'nın Agarta'dan uçan bir araçla –muhtemelen bir uçan daire ile- geldiği anlatılır. Aynı şekilde İnka hanedanlığının kurucusu Manco Copac da uçan bir araçla gelmişti.
Amerika'daki Agartalı öğretmenlerin en büyüklerinden biri, Maya'ların, Aztek'lerin ve genel olarak Kuzey ve Güney Amerika'daki yerlilerin en büyük efsanevi önderi Quetzalcoatl'dır. Başka bir ırktan (Atlantis'ten) gelen bu beyaz adam, Mexico, Yukatan ve Guatemela'daki yerliler tarafından
“büyük kurtarıcı” diye anılmaktadır. Aztekler, ona
“Sabah yıldızı” ve
“Bereket tanrısı” derlerdi. Quetzalcoatl,
“Tüylü Yılan”, yani yılan şeklinde sembolize edilmiş
“öğretici bilge” anlamına geliyordu. Bu isim ona uçan bir araçla geldiği için verilmişti. Muhtemelen o, yer altı dünyasından geliyordu. Quetzalcoatl, geldiği gibi esrarengiz bir şekilde kayboldu. İnanışa göre, geldiği yer altı dünyasına dönmüştü.
Mısır inançlarındaki Osiris, başka bir yer altı tanrısıdır. Donely,
“Atlantis the Antediluvian World” (Atlantis, Tufan Sonrası Dünya) adlı kitabında Yunan mitolojisinde geçen tanrıların Atlantisli yöneticiler olduğunu ileri sürer.
[1]
Kaynaklar
[1] forum.ufonet.be/viewtopic.php?f=2&t=918