Gizemli İlimler Kütüphanesi

Agarta'nın ‘Yeryüzündeki' Adresleri ve Tasavvur Olunmazla Karşılaşma

,
Agarta'nın ‘Yeryüzündeki' Adresleri ve Tasavvur Olunmazla Karşılaşma
 

Agarta'nın ‘Yeryüzündeki' Adresleri ve Tasavvur Olunmazla Karşılaşma

Agarta'nın merkezi ve Agartalıların evi olarak yoğun söylencelerle dile getirilen coğrafi mekanların başında “Kuzey Kutbu” geliyor. Esasen Agarta'nın bir yer altı ve tünel uygarlığı olduğu en bilinen nokta. Bu yüzden Agarta ismi duyulduğu günden bu yana, bu gizemli “uygarlığın” yeryüzüne açılan, kimine göre 7 kimine göre 4 kapısı hep aranıyor. Bu “adresler” konusunda çeşitli tevatürler olmakla beraber, şu ana kadar herhangi bir Agarta kapısı çalınmış değil.

1. Kapı

2007 yılının Ağustos ayının üçüncü günü, yani neredeyse bir yıl önce, yani bugün Ergenekon Soruşturması olarak anılan, Ümraniye'de bombaların bulunduğu 12 Haziran 2007 tarihinden 1.5 ay kadar sonra gazetelerde yer alan bir haber, fazla ilgi çekmedi;

“Rusya'dan kutup fethinde ilk adım. Son teknoloji ürünü cihazlarla donatılan Mir 1 ile Mir 2 mini denizaltıları, buzkıranın açtığı 125'e 10 metrelik çukura dalıp okyanus tabanına ulaştı.”

Habere göre Ruslar, bu olayı “Ay'a ayak basmakla” aynı değerde görüyorlardı ve tarihte ilk kez kutup noktasının tabanına bir bayrak dikiliyordu. Doğal olarak, Başta ABD olmak üzere bir çok ülke, bu eylemden rahatsız oldu. Putin ise telefon edip ekibi kutladı.

Taraflı-tarafsız tüm yorumcular, bu vakayı, “Kuzey Kutbu'nun fethi” olarak değerlendirdi. Bu analizlerde “sebep”, bölgenin “enerji zengini” gösterildi. Nispeten doğru bu yaklaşımın ne kadar gerçek ne kadar “mazaret” olduğu zamanla anlaşılacak. (Bu arada belirtelim ki bazı “cılız” iddialar, bayrak dikme olayının hiç olmadığını da söylüyor!)

Ama şu önemli notu düşelim. Bölgenin 10 milyar ton petrol ve doğalgaz rezervi sakladığı tahmin ediliyor. Bu yüzden 1.2 milyon kilometrekarelik Lomonosov Sıradağları'nın denizaltından kayalık silsilesiyle Rusya'ya bağlandığı kanıtlanıp, bölgede hak iddia etme çabası olarak okundu bu hamle.

Coğrafi tanım bir karışık gelebilir, bu yüzden sadeleştirelim. Rusya'nın bölgeye bağlı dediği yerin ismi “Sibirya”dır. Sibirya cebinizde dursun!

‘Nautilis Hamlesi': Bu dalışı kimler finanse etti? Şeyhler, İsveçli milyarderler vs…

Bu girişimden başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin rahatsız olduğunu yazmıştık. Şimdi isimlerini de belirtelim. ABD, Kanada, Norveç ve Danimarka. Neden bunlar? Çünkü bu ülkeler adı geçen coğrafyaya kıyıları ve onlar da “hak” iddia ediyorlar.

Demek şimdi bu noktadayız ve başta Rusya ve ABD olmak üzere bazı ülkeler Kuzey Kutbu'nun “altı” için sert bir mücadele veriyor. Kısası budur, kıssası başka.

İlk Kapının, “Arka Kapısı”

29 Haziran 2008. İngiliz Guardian Gazetesi'nden bir haberin ilk satırları; “Britanya Başbakanı Gordon Brown, Britanyalı petrol şefleriyle ‘Kuzey Denizi'nden daha fazla petrol elde edilmesini tartışmayı amaçlayan görüşmesi…. Ayrıca muhtemel petrol rezervinin öncelikli satın alma hakkını almak için ‘Antartika'nın bir milyon metre-karelik deniz tabanının üçte birini topraklarına katma niyetini…”

Gerçekten şaşırtıcı. Anlaşılıyor ki İngiltere'de bu “alt arazi”nin peşinde. Bir yandan “Kuzey Denizi” ile ilgili halini genişletmeye çalışıyor diğer yandan da Kuzey Kutbu'nun “arka kapısı”nda söz ediyor. Güney Kutbu'nun alt-topraklarını istiyor. Her halükarda İngiltere'de bu oyuna dahil oluyor. Peki Güney'in enerji rezevrleri ile ilgili durum ne? Kuzey'e kıyasla bilinmiyor.

2. Kapı: Tasavvur Olunmazla Karşılaşma!

Agarta'nın “bir diğer kapısı” olmaya aday bölge ilkinden daha da elle tutulur bir konumda. Çünkü Agarta ile ilgili bazı çalışmalarda açıkça bu yerin ismi veriliyor.

Ancak biraz sonra detaylı değineceğiz, bu yerlerin birbirleriyle “bağlantıları” ve aynı aktörlerin “kapılar” üzerindeki konumlanmaları da önemli. Bu yüzden, günümüz olayları, etkin oyuncuları ve coğrafi kodlar önemli.

Bir alıntı; “Saint Germain Kontu İstanbul'u uğrak yeri yapmıştır. Fransa'daki ezoterik Rozkruva grubunun üyelerinden Graffer, kaleme aldığı anılarında Saint Germain'den bahsederek, onun 1790 yılında Viyana'da kendisine aynen şunları söylediğini yazar:

‘Senden ayrılıyorum, İstanbul'da beni bekliyorlar. Oradan da İngiltere'ye gideceğim. Orada yüzyıl sonra kullanacağınız iki icat üzerinde çalışacağım. Bunlar tren ve buharlı gemidir. Bir süre için Himalayalara çekilip dinleneceğim, 85 yıl sonra tekrar ortaya çıkacağım.”


St. Germain Kontu'nun sözleri, İstanbul'da Agarta'dan gelen birileriyle buluşacağını ima etmektedir. Doğu ile batı arasında köprü oluşturan İstanbul belki de Agarta temsilcilerinin buluşma yeridir. Nitekim Andre Bouguenec, Robert Charroux'un ‘Gizemli Bilinmeyen' adlı kitabına yazdığı önsözde bu savı güçlendirecek bir açıklama yapıyor:

“Villeneuve Üstadı 24 Aralık 1966'da İstanbul'da bilinmeyen üstlerle buluştu. Kendisi bu buluşmayı sınırlı bir yayında anlatmıştır. Daha doğrusu, açıklaması için bilinmeyen üstlerce kendisine izin verilenleri yayımlamıştır. Kitabın adı ‘Tasavvur Olunmazla Karşılaşma'dır.”

Agarta'nın Kapıları, Sadece ‘İçeri' Açılır…

Agarta'nın kapıları anlaşılıyor ki küresel olduğu denli Türkiye'de de bulunuyor. Bu sadece Ergenekon soruşturmasının iddianamesinden dolayı değil. Bu metinde geçen tüm yerler Agarta'nın yüzyıllara yayılan bilgi notlarının içinde zaten bulunuyor.

Kuzey Kutbu, Himalayalar'dan sonra Agarta içerikli tüm metinlerde önemli alanlardan biri olarak belki yüzlerce kez sayılıyor. Adlı adınca kapı olabileceği dillendiriliyor.

Sibirya, Agarta mitinin içinde önemli bir yer tutuyor ve kapılardan biri olarak Rusya'yı kendi alanına dahil ediyor. Ama Rusya, aynı zamanda günümüz jeo-politiği ile hem Kuzey Kutbu'na hem de Türkiye'ye ilgi duyuyor.

İngiltere'de hemen aynı konumda. Günümüz “reel” değerlendirmeleriyle Kutuplara ilgi duyarken, Ortadoğu ve Türkiye üzerinden Rusya'ya rakip düşüyor. Londro ve Moskova hem kutup kapısı hem Türk kapısını almaya çalışarak küresel dengelerde aktif olmaya çalışıyor.

Ya ABD? O da öyle. Rusya'nın doğal rakibi, Kuzey Kutbu'nda Moskova ile Ortadoğu arenasında Türkiye üzerinden yine Rusya ile kapışıyor. Tarih ile efsane, uluslararası politika ile iddianame örtüşüyor.

“Villeneuve Üstadının söylediğine göre, kendisi Saint Yves d'Aldeydre gibi belirli açıklamalar yapmaya izinlidir. D'Aldeydre'nin sözünü ettiği Agarta adı değiştirilmiştir. Agarta'nın yeni adı sadece belirli birkaç kişiye bildirilebilir.”

Agarta'nın yeni ismi ne olabilir? [1]

Kaynaklar

[1] www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=77361

,
 
Bugün 630 ziyaretçi (1291 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol