Gizemli İlimler Kütüphanesi

Aristokrasi

Aristokrasi
 

Aristokrasi

Aristokrasi

«Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.» (Arthur Schopenhauer) [1]

Aristokrasi (Yun. ἀριστοκρατία, Alm. Aristokratic, Fr. Aristocratie, İng. Aristocracy), soylu, imtiyazlı, toprak sahibi, zenginlerin hâkimiyetine ve âlimlerin ve cemiyette en iyilerin iktidarına dayanan, [2] ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyâsî [3] hükümet şeklidir. Bu şekli ile oligarşi veya plütokrasi adıyla da anılmaktadır. İmtiyazlı azınlığın, çoğunluğu idare etmesidir.[2] Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir.[4]

Aristokrasi, kök itibariyle Yunanca bir kelime olup "ἀριστεύς: Aristo" (en iyi) ile "κρατεῖν, krotos" (hüküm sürmek, iktidar) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. "Üstün soylular idaresi" demektir. Terim olarak aristokrasi, sosyal ve siyasal açıdan önde gelen kişiler olmaları nedeniyle sadece soylulardan oluşan bir zümrenin egemenliğine dayanan yönetim şeklinin adıdır. Asalet (soyluluk) babadan evlada veraset yoluyla İntikal etmekteydi. Aristokrasiyle ilgili İlk bilgilere de eski Yunan devlet felsefesinde rastlıyoruz. Buna göre aristokrasi, en mükemmel İnsan olma özelliğine daha fazla yaklaşan kişilerden oluşan bir zümrenin kurduğu yönetim şeklidir. Bu zümre mensupları asalet, medeni haklar ve toprak sahipliği gibi saygınlık ölçüleri dışında toplumsal ve zihnî bakımdan da üstün oldukları kanaatini taşırlar. Siyâsî iktidar, yani hükümet, gerek zekâ, gerekse ahlâk yönünden hemcinslerine göre en üstün durumda bulunan asillerin elinde olduğundan, hastasını iyi leşi irmekten başka bir düşüncesi olmayan doktor gibi, yönettiği halkın çıkarlarını düşünür ve onunla ilgili düzenlemeler yapar, kanun ve yönetmelikler çıkarır. Aristo'ya göre iyi İdare şekilleri üç tanedir: Monarşi, aristokrasi, cumhuriyet. Ona göre, tiranlık veya mutlakıyet, oligarşi ve demokrasi bunların bozulmuş şekilleridir. Aristokrasi, bir azınlık İktidarı olmasından dolayı oligarşiye benzer. Ancak, yönetime hakim olan varlıklı zümre, oligarşik yönetimde sadece kendi çıkarlarına uygun bir yönetim kurarken, diğerinde aristokratlar kendilerini değil, halkın yararını düşünürler.[5]

Yunan felsefesinde aristokrasi, hükümetin, insan olgunluğu ülküsüne en çok yaklaşan kimseler tarafından idare edilmesi, kafaca ve ahlâkça üstün olanların saltanatı demektir. Bir doktor nasıl hastalarının iyiliği için çalışırsa, aristokratlar da, idare ettikleri toplumun yararları için çalışırlar.[1]

Aristokrasi, Platon ve Aristoteles tarafından geliştirilmiş olan bir terimdir. Platon ve Aristoteles gerçek anlamda bir yönetim modeli olarak, aristokrasiyi, yani, ahlâksal ve entellektüel bakımdan üstün ya da en iyi olan az sayıdaki insanın yönetimini önermişlerdir. Başka bir deyişle. Platon ve Aristoteles’te aristokrasi, toplumun en ahlâklı ve en aydın üstün kesimini oluşturan bir azınlığın, halkın çıkarları doğrultusundaki yönetimidir.

Bu tür bir yönetim biçimi, tek kişinin yönetiminden (monarşi ya da tiranlık), çoğunluğun yönetiminden (demokrasi), bencil ya da askeri hırsları olan azınlığın yönetiminden (oligarşi ya da timokrasi) farklıdır. Bununla birlikte, toplumsal yaşamı yönlendirecek, yönetici üstün ve aydın insanları belirlemek oldukça güç olduğundan, aristokrasi pratik olarak, üstün insanların ya da en iyilerin yönetimi haline gelmiştir. Bu çerçeve içinde, Platon, kendi ideal devletinde, ahlâksal ve entelektüel bakımdan üstün olan bu insanları belirlemek için, ayrıntılı ve uzun süreli bir eğitim programı önermiştir. Yine, en iyi kavramı değer yargılarına göre değişen, öznel bir kavram olduğundan, aristokrasiyi, oligarşik ya da timokratik yönetimlerden ayırmak zorlaşır.

Buna göre, aristokrasi, feodalizmde, toplumsal statülerine bakılmaksızın tüm insanların yönetimi olarak anlaşılan demokrasinin karşısında yer alan, aristokratların, soruların, toplumsal statüleri en yüksek insanların yönetimi olarak geçer.[6]

Aristokrasi, en iyi bilinen şekliyle Kleisthenes'in reformlarından önce Atina'da görülen bir idare şeklidir. Bütün Yunan siteleri, zamanla bu ve bunun gibi yönetim tarzlarından vazgeçinilirse de, Eski Roma'da krallık ve imparatorluk dönemleri arasında yavaş yavaş demokratik anlayışlar oluşmuş ama yine de asilerden oluşan senatonun aristokratik yönetiminden kurtulunamamıştır.[5]

Aristokrasi, bir azınlık idaresidir. Aynı şekilde bir azınlık idaresi olan monarşi ile başlangıçtan itibaren eş anlamdadır; demokrasinin zıddıdır. Eski Yunan şehir idarelerinde zamanla aristokratik bir idareye geçiş olmuştur. Bu geçiş, asillerin etkisi ile olmuş ve krallık, dini - askeri - kazai, üç imtiyazı üç kişilik bir heyetin eline vermek mecburiyetinde kalmıştır. Bu üç kişi ya kral ailesinden, ya asil aileler arasından kendilerine eşit kimseler tarafından ölünceye kadar veya belli bir süre için seçilirlerdi.[7]

Aristokrasi, ilkel monarşiden başlayarak yavaş yavaş gelişmiş ve Orta Çağ ile Yakınçağlarda, kralların çevresindeki asilzadeler sınıfı ile son gelişmesine ulaşmıştır. Bugün, aristokrasi idaresinin, bir devlete uzun zaman hâkim olmasına imkân olamaz. Bu bakımdan bu kelime, bugün, siyasî bir anlam taşımaktan çok, sosyal bir anlam kazanmıştır ve asaletin ifade edilmesi için kullanılır.

Aristokrasi; içine kolay girilemeyen kapalı bir müessesedir. Yabancıların içine girmesine izin verildikçe, asıl bünyesinin yapısını yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Zamanla, bu zümrenin bütün politik haklarında bir kaybolma görülüyor. Eski Roma'daki ve Fransa'daki aristokrasi, bu sebeplerle ortadan kalkmıştır.[1]

Bugün aristokrasi bir devlet idare şekli değildir. Bu kelime şimdi siyasi olmaktan çok sosyal bir mana ifade etmekte ve soylu sülaleleri ve onların devamını ifade eden kont, baron, prens gibi manalarda kullanılmaktadır. Bazı devirlerde devletlerin idare tarzı şeklinde hakim olmuş, uzun zaman devlet yönetiminde baş rolü oynamıştır. Roma Cumhuriyetinde, 18. yüzyıl İngiltere idaresinde olduğu gibi.[7]

Kültürel, toplumsal ve ekonomik nedenlerle asillerden olmayan halk tabakaları zaman İçinde yeni yeni siyasi ve medeni haklar elde ettikçe, aristokratik düşünceler de her geçen gün zayıflamıştır. Günümüz dünyasına daha ziyade demorkatik fikirler hakim olduğundan hiçbir devlette aristokratik bir yapı görülmez. Bu nedenle aristokrasi, bugün siyasî bir mahiyet taşımaktan çok, asaleti (soyluluğu) ifade eden sosyal bir kavram niteliği kazanmıştır.[5]

Terim ve Tanımı

Antik Yunan terimi olarak aristokrat "en iyinin (veya iyilerin) yönetimde" olduğu hükümet şeklidir. Bu sebeple birçok sözlükte ilk verilen tanım budur.

Terim, Türkçe'ye Fransızca "aristocratie" sözcüğünden geçmiştir. Kökeni ise, belirtildiği gibi, Yunanca'dır; aristokratia - aristos yani "en iyi" ve -kratia yani "güç".[8]

Bununla birlikte tarihte aristokrasiler genelde verasete dayanan plütokrasi şeklinde olmuştur. Bir siyasi hükümet terimi olarak, aristokrasi şu terimlerle karşılaştırılabilir:

  1. Otokrasi: Bir tek bireyin yönetimidir
  2. Meritokrasi: Yönetmeyi hak edenlerin yönetmesi; her ne kadar bu terim anlam bakımından yüzeysel olarak aristokrasiye benzer gözükse de, aristokrasiden farklı olarak en iyinin liyakatıyla yönetimde kalacak durumda olması gerekir.
  3. Plütokrasi: Varlıklıların yönetimi; tarihsel ve pratik anlamda aristokratlar sık sık sadece varlıklı oldukları için erdem ve liyakat açısından en iyi gibi kabul görmüşler ve sonuç olarak aristokrasiler daha çok plütokrasi olmuşturlar.
  4. Oligarşi: Birkaçın yönetimi (birkaç kişinin yönetimi); bir aristokrasinin oligarşi olup olmaması "birkaç kişi" fikrinin nasıl yorumlandığına göre değişir.
  5. Monarşi: Bir tek bireyin yönetimi; tarihsel anlamda monarkların çoğunluğu aristokrattır. Bununla birlikte, rakipleri de aristokratlardan olduğu için, aristokrasi ile zıt kutuplarda olmuşturlar. Yönetimdeki hanedan ile diğer rakip aristokrat hanedanlar arasındaki çatışmalar Orta Çağ'ın merkezi meselelerindendir.
  6. Demokrasi: Halkın yönetimi (veya çoğunluğun yönetimi); genellikle aristokrasinin karşıtı olarak düşünülmüştür. "Tüm insanlar eşittir" fikrinden yola çıkarak, yönetimin tüm insanların seçtiği biçimde oluşu ve böylece herkesin yönetimde olduğu (yönetimde hak sahibi olduğu) hükümet şekli olarak tanımlanabilir.[4]

Aristokrasi'nin Oligarşi İle İlişkisi

Oligarşi, aristokratik yönetimin daraltılmış bir biçimidir. İktidardaki kimseler bütün aristokrat sınıfını değil bu iktidarı elde tutan paylaşmak istemeyen ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bir kaç ailenin temsilcileridir. Görevleri bakımından oligarşi siyasi gücün eşit bölünüşü veya imtiyazlı statüsü olan bir zümrenin toplumda devamlı yerleşmesine doğru gider.Aristokrasiden farkı bu zümrenin mutlaka toplumda "itibarlı" olan bir üstün soylular sınıfının olmaması ve güç kullananların elinde bulunmasıdır.[3]

Monarşi İle İlişkisi

Aristokrasi, zamanla iktidarının sınırları daraltılan monarşiden doğmuştur. Monarşiden ariktokrasiye geçiş, başlangıçta kralın danışma kurulunda bulunan asillerin etkisiyle gerçekleşmiştir. Krallık dinî, askerî ve kazaî (adlî) imtiyazları üç kişilik bir komisyona devretmiştir. Sözü edilen komisyon üyeleri ya kralın ailesinden, ya da soylu aileler arasından, o günkü danışma kurulu üyeleri gibi yine asiller tarafından ölünceye kadar veya belirli bir süre için seçilen kişilerdi. Bu yüzden aristokrasi öteden beri oligarşiyle karıştırılmıştır. Halbuki ondan çok ayrı ve demokrasiye muhalif bir yönetim biçimidir.[5]

Bazen siyasi ve dini kudreti aynı aile temsil eder o zaman devlet teokratik olur. Hükümdar otoritesinin tanrı iradesiyle sıkı sıkıya ilişkili sayıldığı monarşi rejimidir.[3]

Kaynaklar

[1] tr.wikiquote.org/wiki/Aristokrasi
[2] sozluk.ihya.org/osmanlica-turkce-sozluk/aristokrasi.html
[3] www.turkcebilgi.com/aristokrasi/ansiklopedi
[4] tr.wikipedia.org/wiki/Aristokrasi
[5] www.enfal.de/sosyalbilimler/a/042.htm
[6] www.ansiklopedi.ozgurokul.org/index.php/aristokrasi
[7] Yeni Rehber Ansiklopedisi, "Aristokrasi", maddesi, İstanbul 1994.
[8] Concise Oxford English Dictionary, "Aristocracy", Origin kısmı; Oxford University Press, 2004.


 
.
Bugün 6 ziyaretçi (39 klik) kişi burdaydı!

Copyright © 2012 Gizemliilimler.Blogspot.com | Gizemli İlimler | Tüm Hakları Saklıdır | İBRAHİM KARAMAN | Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol